SİİR CESMESİ
  Felaketin Adı SEN
 
 
               Felaketin Adı SEN
 
 
Çok uzaklardaydım bu gün,
Yolum Kafdağı’nın ardına düştü.
Zümrüdüanka kuşuyla dertleştik az.
Senden bahsettik biraz,
Yaka silkmiş bütün yerli halk senden,
Hortumların, kasırgaların sebebi sen,
Asiliğin, felaketin adı olmuş sen.
 
Depremlerle hiç sarsılmazmış,
Sel vurmazmış buraları,
Tusinami de olmazmış sen gelmezden önce,
Volkanlar bebek uyumalarındaymış huzur içinde,
Adaya adım attığında, huzur çağı kapanıp, karanlık çağa girilmiş.
Saygıda kusur etmeyen insanlar, tartışmadan yapamaz olmuşlar.
Huzur almış valizini, bilinmezlere tatile çıkmış.
O güzelim rengârenk çiçekler solmuş,
Ağaçların baldan tatlı meyveleri kurumuş,
Sular bile sen içiyorsun diye, acılaşmış.
Sütten, çukulatadan akan ırmaklardan irinler akmaya başlamış.
Şelalelerden her renk ve kokudan akan sular kesilmiş.
Şatoların içinden gelen neşeli kahkahalar, çığlıklara dönmüş.
Kabus nedir bilmeyen halk, uyanıkken görmeye başlamış.
Bastığın toprak bile kin kusmuş,
Ölüm bile yasakken burada, toplu katliamlar olmuş.
Kinin, nefretin, acının adı sen olmuş.
 
Bir bir anlatırken Zümrüdüanka bunları bana,
Kanım dondu, içim çekildi, şoke oldum.
Bu afet buzul devrinden beri yaşanmamış.
Dedim :
“ Bir görsem kimdir bu insanlığın yüz karası, “
“Yok aman!!! Kaç kurtar kendini, arkana bile bakma.
Buraya hiç gelmedin, bunları hiç duymadın say “ dediler.
İkna edememişlerdi beni, aranıyordum belamı, koştum üstüne.
Ve gördüm seni ilk kez, bir şok da o an yaşadım bilsen.
Sana baktığımda ilk gördüğüm gözlerindi.
Gizlice süzüldüm oradan içeri,
Bir süre dolaştım damarlarında sessizce,
Yolum sırça sarayına düştü, kapısını çaldım usulca,
Tek sendin beni duyan, nöbetçiler giremezsin demedi.
Dolaştım kalp sarayının odalarında yol aldım.
İnanamadım gözlerime, gördüğüm farklıydı anlatılanlardan.
O an kararımı verdim, söyledim Anka kuşuna,
Dedim: “Sizi ancak ben kurtarırım bu felaketten, alıp gitsem onu”
Sevinçle parladı gözleri, hemen ardından söyledi şu sözleri:
“Al götür onu, hem beraberinde verelim adanın servetini.”
“Ben zaten alıp gidiyorum servetimi kalsın dedim sizinki,
Yeter bana onun iki gözü, kalbi birde elleri…
 
Ahmet TULGANER
14-Ekim-2010
14:47
 
 
 
 
 
 
 
  Bugün 3 ziyaretçi Buradaydı  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol